• ANASAYFA
  • HABERLER
  • GALERİLER
    • FOTO GALERİ
    • VİDEO GALERİ
  • SAYFALAR
    • EK SAYFALAR
    • PROGRAMLAR
    • HAKKIMIZDA
    • REKLAM
  • İLETİŞİM
CANLI YAYIN

Alagozovski: Kültürel mirasın korunmasında kamu-özel ortaklıkları risk taşıyor

Detay
Alagozovski: Kültürel mirasın korunmasında kamu-özel ortaklıkları risk taşıyor

Ancak Makedonya'da, kültürel mirasın korunması ve bu mirasa yönelik stratejilerin uygulanması konusunda ciddi zorluklar yaşanıyor.

Eski Kültür Bakanı Robert Alagozovski, kamu-özel sektör ortaklıkları gibi yenilikçi modellerin başarısız olmasının nedenlerine dair önemli açıklamalarda bulunuyor. Alagozovski birlik.mk haber sitesine verdiği özel söyleşide, hem kültürel mirasın korunması hem de bu mirasın modern dünyada nasıl varlık göstereceği konusunda önemli açıklamalarda bulunuyor.

Kültürel mirasın korunmasında Kamu-Özel sektör ortaklıkları

Makedonya'da 2004 yılından bu yana Kültürel Mirasın Korunması Kanunu'nda, kültürel mirası koruma ve değerlendirme konusunda kamu-özel sektör ortaklıklarının önü açılmış olsa da, bu kavramın pratikte herhangi bir örneği bulunmamaktadır.

Birkaç hafta önce, Kültür ve Turizm Bakanı Zoran Lyutkov, bu alandaki sorunlara çözüm sunmak amacıyla yeni bir kamu-özel sektör ortaklığı modelini duyurdu. Bu kapsamda altyapı inşaatları, yol ve aydınlatma çalışmaları, hediyelik eşya dükkanları, kafeteryalar, kitapçılar gibi tesislerin özel sektör eliyle kurulmasının planlandığını ifade etti.

Ancak Alagozovski'ye göre, bu modelin uygulanmamasının temel nedeni, Makedonya'nın kültürel mirasın korunmasında karşılaştığı yapısal zorluklar.

Kültürel mirasın kimlik ve gelecek bağlantısı

Alagozovski, kültürel mirasın yalnızca bir geçmişin mirası olmadığını, aynı zamanda toplumsal kimliğimizle, kültürel bağlarımızla ve geleceğe dair vizyonumuzla doğrudan ilişkili olduğunu vurguluyor. Makedonya gibi küçük, çok kültürlü bir ülkede, bu miras daha da önemli bir hale geldiğini belirten eski Bakan şunları ifade etti.

“Öncelikle, kültürel miras dünyadaki herkes için çok önemlidir ve Makedonya gibi küçük ve çok kültürlü bir ülke için daha da önemlidir. Özellikle kültürel miras kimliğimizle, sürekli ihtiyacımızla bağlantılıdır çünkü herkes kimliğimizi, geçmişimizi, bu anlamda kökenimizi ve geleceğimizi sorgulamaktadır.”

Ancak Alagozovski, ülkenin kültürel mirası koruma konusunda karşılaştığı temel zorlukları sıralarken, "Zayıf kurumlar ve profesyonel kadro eksikliğinin bu zorlukların başında geliyor. Bu yapısal eksiklikler, herhangi bir stratejinin başarılı bir şekilde uygulanmasını engelliyor”, dedi.

Kültürel mirasın ticarileşmesi riski

Alagozovski, kamu-özel sektör ortaklıklarının başarılı olabilmesi için, kültürel mirasın özgünlüğünden ödün verilmeden korunması gerektiğini savunuyor. Kültürel alanların ticarileştirilmesi ve özelleştirilmesi riski, bu modelin en büyük zorluklarından biri olarak öne çıkıyor.

Birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi, kültürel mirası işleyen özel şirketlerin belirli lisanslara sahip olması ve sıkı denetimlere tabi tutulması gerektiğini belirtiyor.

Alagozovski, “Bunlar saygı duyulacak sıkı kriterler olmalı. Örneğin İtalya veya Fransa gibi bazı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, böyle bir statü ve yetki elde edebilecek özel lisanslara sahip şirketler olmalı”, dedi.

Alagozovski ayrıca, bu tür bir yatırımın kısa vadeli kar elde etme amacı taşımaması, aksine uzun vadeli ve sürdürülebilir bir stratejiyle gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Osmanlı kültürel mirası ve gelecek nesillere aktarım

Alagozovski, Osmanlı kültürel mirasının Makedonya'da büyük bir öneme sahip olduğunu ve bu mirasın korunmasının Türkiye Cumhuriyeti ve Türk vakıfları ile işbirliği içinde gerçekleştiğini ifade ediyor.

Osmanlı mirasının korunmasındaki finansal ve uzmanlık eksikliklerinin, kültürel diplomasi ile giderildiğini belirtiyor.

Alagozovski, bu mirasın bulunduğu bağlamın karmaşıklığını dikkate alarak, sadece korunması değil, aynı zamanda bu mirasın doğru bir şekilde geleceğe aktarılması gerektiğini vurguluyor.

Makedonya'daki Osmanlı mirasının yanlış ellerde ticarileştirilmesi veya yok edilmesi durumunda, gelecek nesillerin bu değerli mirastan hiçbir şey elde edemeyeceğini belirtiyor.

Söz konusu Kamu-Özel sektör ortaklığı ile Makedonya’daki Osmanlı mirası zarar görme ihtimalinin olup olmadığı sorusunu şöyle cevapladı.

"Elbette verebilir. Öncelikle Osmanlı mirası Makedonya'da çok önemli ve çok büyük, ayrıca çok büyük bir oranda mevcut."

Koruma ve sürdürülebilirlik temel olmalı

Robert Alagozovski'nin açıklamaları, Makedonya’daki kültürel mirasın korunması konusunda daha fazla uzlaşma ve geçici çözümlerden kaçınılması gerektiğini gösteriyor.

Her şeyden önce, kültürel mirasın özgünlüğü ve değeri korunmalı, daha sonra bu mirasın nasıl kullanılacağı ve değerlendireceği tartışılmalıdır.

Uzun vadeli ve sürdürülebilir bir strateji, sadece kültürel mirası yaşatmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun kimliğini güçlendirir ve geleceğe ışık tutar.

Bu bağlamda, kamu-özel sektör ortaklıklarının yalnızca titiz ve denetimli bir şekilde uygulanması durumunda başarılı olacağı açık bir gerçektir.

Hüsamettin GİNA

Bu haber 27 defa okunmuştur.
RUMELİ TÜRK TV

KURUMSAL
Hakkımızda
Haberler
İletişim
Canlı İzle
Reklam
BAĞLANTILAR
Fotoğraf Galerisi
Video Galerisi
Programlar
Yayın Akışı
  • facebook
  • twitter
  • instagram
  • youtube
BİZE ULAŞIN
POWERED BY RadyoTelekom